Sarıhumma aşısı (Yellow Fever)ve hastalığı Orta ve Güney Amerika ile Afrika’nın tropikal bölgelerinde görülmektedir. Yüksek oranda öldürücü olan sarıhumma hastalığından korunmak için sivrisinekten korunma önlemlerine uyulmalı ve yüksek oranda koruyucu olan Sarıhumma aşısı yapılmalıdır.
Sarı Humma, genellikle Afrika ülkelerine seyahat edecek vatandaşlara uygulanan tedbir amaçlı aşıdır. Ülkemizde her ne kadar az görülse de yurtdışına çıkacak olan vatandaşların gündem maddeleri arasında yer alıyor. Uluslararası Aşı ve Profilaksi Sertifikası ile kontrol altında tutulan Sarı Humma aşısı, ülke girişlerinde kontrol edilmektedir. Peki, sivrisinek aracılığıyla bulaşan Sarı Humma nedir? Sarı Humma hastalığının aşısı nerede yapılır? İşte bu hastalığın belirtileri hakkında bazı bilgiler
Sarı humma, sarı humma virüsünün neden olduğu ciddi bir hastalıktır. Afrika’nın ve Güney Amerika’nın bazı bölgelerinde bulunur. Sarı humma enfekte bir sivrisineğin ısırığı ile bulaşır. Kişiden
kişiye direkt temas ile yayılmaz. Sarı humma hastalığı olan kişiler genellikle hastaneye yatırılmalıdır.
Sarıhumma şunlara neden olabilir:
Ateş ve grip benzeri belirtiler
Sarılık (cilt veya gözlerde sararma)
Birden fazla vücut bölgesinden kanama
Karaciğer, böbrek, solunum ve diğer organ yetmezlikleri
Ölüm (ciddi vakaların % 20 -% 50’si)
Sarı Humma için riskli ülkeler, Seyahat Sağlığı Merkezlerinden veya 444 77 34 numaralı Seyahat Sağlığı Hattından ücretsiz öğrenilebilir.
Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü Seyahat Sağlığı Merkezlerindeki hekimler seyahat edilecek ülkenin şartları ve sağlık koşulları hakkında başvuranlara danışmanlık hizmeti vermektedir.
Hastalığın görüldüğü bölgeye gitmeden önce MUTLAKA Seyahat Sağlığı Merkezine başvurularak AŞI yaptırılmalıdır.
Ambarlı limanı tel: 0212 875 57 83
İstanbul limanı (karakoy): tel: 0212 244 25 94
Ataturk hava limanı : 0212 565 54 61-63
İstanbul limanı Karaköy sahil sağlık merkezinde
Haftaiçi mesai saatleri:
09:30/12:00 ve 14:00/16:00 saatleri arası
Ücretsiz olarak yapılan aşı ilk saatlerde çok kalabalık oldugundan mesai baslar başlamaz gitmemeniz hatta mesai bitimlerine yakin gitmeniz tavsiye olunur.
Ücretsiz olarak yapılan aşıdır. Sağlık bakanlığının il hudut sınır birimlerinde ücretsiz olarak yaptırabilirsiniz. ilk saatlerde çok kalabalık oldugundan mesai baslar başlamaz gitmemeniz hatta mesai bitimlerine yakin gitmeniz tavsiye olunur.
Yurtdışına seyahat eden yolcular kendi ülkelerinde görülmeyen birçok bulaşıcı hastalık riskiyle karşı karşıya kalmaktadırlar. Yolcular, seyahat öncesinde gidilecek ülkelerdeki hastalık riskleri ve koruyucu önlemler hakkında bilgilendirilmeli ve gerekli aşılar yapılmalıdır.
Sarı humma aşısını yaptırdığınız sağlık merkezlerinden sarı humma aşı kartını almayı unutmayınız. bu Sarı Humma Aşı Kartını 10 geçerli olduğu için saklayınız. Seyahatlerinizde Ülke giriş kapılarında pasaport kontrollerinde soracaklardır. Kesinlikle yanınızda bulundurmayı ihmal etmeyiniz.
Hastalıktan korunmanın en önemli yolu, sivrisinek sokmalarından korunmak ve hastalığın görüldüğü bölgelere gitmeden önce Sarı humma aşısı yaptırmaktır. Hastalığın görüldüğü ülkeleri seyahat edecekler için öneriler:
Sarı humma virüsü, etkeni taşıyan sivrisineklerin sokması ile insana bulaşır. Sarı humma virüsü bulaşmış kişiler, viremi döneminde (kanda virüsün bulunduğu dönemdir, ilk semptomların ortaya çıkmasından itibaren 3-6 günlük süredir) Aedes veya Haemagogussivrisinekleri ile enfeksiyonu başka kişilere bulaştırabilirler.
Bazı hastalarda hiçbir belirti gözlenmeyebilirken bazı hastalarda hafif belirtiler gözlenebilir. Hastalığın kuluçka süresi 3-6 gündür. Hastalığın ilk belirtileri ani ateş, titreme, şiddetli baş ağrısı, sırt ağrısı, genel vücut ağrıları, bulantı, kusma, yorgunluk ve halsizliktir. Hastaların çoğunda bu şikayetler 3-4 gün içinde kendiliğinden düzelir.
Hastaların yaklaşık %15’inde bu iyileşmeden sonraki 24 saat içinde ikinci ve daha şiddetli bir döneme geçiş olur. Yüksek ateş yeniden başlar. Sarılık, karın ağrısı, kusma ve kanama görülür. Sonunda şok ve birçok organda bozukluk gelişir. Bu hastaların yarısı, belirtilerin başlamasından 10-14 gün sonra kaybedilir.
Sarı Humma genellikle hafif seyirli, kendiliğinden düzelen ateş, baş ağrısı, kas ağrısı ve kırgınlıkla seyreder. Ciltte kızarma, gözlerde ve dişetinde kızarıklık olabilir. Daha ciddi olanlarda, ani başlangıçlı şu belirtiler gözlenir:
Sarı humma görülen bireylerin% 15 -% 25’inde, belirtiler zehirlenme aşaması denilen dönemde tekrar eder ve ölüme kadar gidebilir. Bu dönemde şu belirtiler gözlenir:
Sarı hummada görülen muayene bulguları:
Hastalık ilerledikçe ilave bulgular ortaya çıkar:
Mide-barsak kanamaları (aşikar veya gizli)
Öncelikle böbrekleri ve merkezi sinir sistemini etkilenir. Sarı hummanın geç evrelerinde hastalar aşağıdakilerle karşı karşıya kalırlar:
Tanı viral enfeksiyona karşı kişinin bağışıklık sisteminin oluşturduğu antikorları tespit eden kan testlerine dayanmaktadır. Sağlık kuruluşları İl Halk Sağlığı Müdürlüğü ile iletişime geçerek gerekli değerlendirmeleri yaptıktan sonra testleri belirlenen referans laboratuarlara iletir.
Hastalığa yönelik özle bir tedavi yoktur. Oluşan belirtilere ve organ bozukluğunu düzeltmeye yönelik destekleyici tedavi uygulanır. Hastaya sıvı ve oksijen tedavisi verilir. Kanda oluşan bozuklukları düzeltilir. Kan nakli gerekebilir.
Hastalık birkaç hafta süren ciddiyet sonrası düzelir. Bazı durumlarda serumda karaciğer enzimlerinde birkaç ay devam eden yükseklik olabilir. Nadiren hastalık sonrasında bakteriyel enfeksiyonlar(akciğer enfeksiyonu gibi) görülebilir.
Sarı Humma virüsünün görüldüğü Afrika ile Orta ve Güney Amerika ülkelerine seyahat edecek kişilerin aşı yaptırarak ve sivrisineklere karşı önlem alarak korunması mümkündür. Aşılama sonrasında “Uluslararası Aşı ve Profilaksi Sertifikası” düzenlenir. Bazı ülkeler giriş için bu sertifikayı zorunlu tutmaktadır. Sarıhumma insandan insana da sivrisinek aracılığı ile bulaşır.
Hastalığa maruz kalma riski, sinek ısırmalarına karşı tedbir alınarak (koruyucu elbiseler, cibinlik, sivrisinek kovucu preparatlar ile) azaltılabilir. Sarıhumma virüsünü taşıyan sineklerin daha çok gündüzleri ısırdığı unutulmamalıdır. Sivrisinek ısırıklarından korunmak için;
Uygun giysiler giyilmelidir (uzun kollu gömlek, uzun pantolon, çorap ve şapka),
Uygun bir böcek kovucu kullanılmalıdır (DEET, Picardin). Aktif madde yüzdesi yüksek olanlar daha uzun bir koruma sağlar. Ayrıca güneş koruyucu kullanılacaksa, önce güneş koruyucu sürülüp sonra böcek kovucu uygulanmalıdır. Çocuklar üzerinde kovucu uygulanırken gözlere ve ağıza temasından kaçınılmalıdır. Kullanılacak giysilere ve çadıra permetrin uygulanabilir. Permetrin doğrudan cilde uygulanmamalıdır.
Mümkün olduğu kadar perdeli ve klimalı odalarda kalmaya özen gösterilmelidir.
Birçok sivrisinek daha çok geceleri aktifken, sarıhumma bulaştıran sivrisineklerden biri olan Aedesaegypti daha çok gündüzleri ısırırlar.
Temaslı İzlemi: Sadece hastalığın başlangıcından önceki 2 hafta içinde bir hastanın kan veya vücut sıvılarıyla doğrudan temas eden kişiler izlenir. Bu amaçla; günde 2 kez vücut sıcaklığı kontrolü yapılmalı; ateş 38.5 oC’nin üzerinde ise hemen hastaneye yatış yapılmalı; son temas tarihinden sonraki 2 hafta süreyle gözetime devam edilmelidir.
Sivrisinek ısırdıktan sonra, 3-6 günlük bir inkübasyon dönemi vardır ve bunu bir ya da iki fazlı
meydana gelebilen enfeksiyon dönemi izler. İlk olarak akut fazda genellikle ateş, belirgin sırt
ağrısı ile kas ağrıları, baş ağrısı, titreme, iştahsızlık, mide bulantısı ve kusma görülür. Çoğu
hasta iyileşir ve semptomları 3-4 gün sonra kaybolur.
Bununla birlikte hastaların % 15’i remisyon başlangıcından 24 saat içinde daha toksik faz olan
ikinci faza girer. Yüksek ateş geri döner ve özellikle karaciğer ve böbrekler başta olmak üzere
çeşitli vücut sistemleri etkilenir. Hastalarda hızlı bir şekilde sarılık gelişir ve abdominal ağrı ve
kusma vardır. Ağız, burun, gözler ve midede kanama meydana gelebilir. Sonrasında feçes ve
kusmukta kan görülür. Böbrek fonksiyonları bozulur. Toksik faza giren hastaların yarısı 10-14
gün içinde kaybedilir, geri kalanlar ise belirgin organ hasarı olmaksızın iyileşir.
Klinik tanımlama: Akut başlangıçlı yüksek ateş ve takip eden iki hafta içinde sarılıkla
karakterize hastalık. Hemorajik manifestasyonlar ve renal yetmezlik olabilir.
Tanı için laboratuvar kriterleri:
-Sarı humma virüsünün klinik örneklerden izolasyonu
-Sarı humma spesifik IgM antikorlarının pozitif bulunması
-Çift serum örneğinde IgG titrelerinin 4 kat artması
-Pozitif post-mortem karaciğer histopatolojisi
-İmmünohistokimyasal yöntemlerle dokularda sarı humma virüs antijenlerinin
saptanması
Laboratuvar tanısı yanlızca yetkilendirilmiş merkezlerde konur.
Vaka sınıflaması:
Olası vaka: Klinik tanımlama ile uyumlu ve öyküsünde endemik bölgelere seyahat gibi
epidemiyolojik ilişki bulunan vaka
a) Laboratuvar kriterlerinden en az biri ile doğrulanmış olası vaka
b) Klinik tanımlama ile uyumlu ve bir kesin vaka ile epidemiyolojik ilişkisi olan vaka
Özellikle erken dönemlerde sarı hummanın teşhisi zordur. Daha şiddetli formları ciddi sıtma,
leptospirosis, viral hepatit (özellikle de fulminan formlar), diğer hemorajik ateşler, diğer
flavivirüslerle (örn: Dang humması ateşi), enfeksiyon ve zehirlenme ile karışabilir.
Kan testleri ile (reverse transkripsiyon-polimeraz zincir reaksiyonu) bazen hastalığın erken
evrelerinde virüs tespit edebilir. Hastalığın ilerleyen aşamalarında, antikorların
belirlenmesine yönelik testlere ihtiyaç duyulmaktadır (Enzyme-linked immunosorbent assay
ve Plaque reduction neutralisation test )
Kan testleri, enfeksiyona yanıt olarak üretilen sarı humma antikorlarını tespit edebilir.
Ölümden sonra toplanan kan numunelerinde veya karaciğer dokusunda virüs tanımlamak
için çeşitli teknikler kullanılır. Bu testler, çok eğitimli laboratuvar personeli, özel ekipman ve
malzemeler gerektirir.
Hastanelerde iyi ve erken destekleyici tedavi sağ kalımı artırır. Günümüzde sarı humma için
spesifik antiviral ilaç yoktur, ancak dehidrasyon, karaciğer, böbrek yetmezliği ve ateş için
spesifik bakım yapılır. İlişkili bakteriyel enfeksiyonlar antibiyotiklerle tedavi edilebilir.
Önleme:
Sarı humma aşılama ve sivrisinek kontrolü ile önlenebilir. Aşı endemik bölgede yaşayanlar
ve bu bölgelere seyahat edenlere önerilir. Sarı humma aşıları güvenli, ekonomiktir, tek bir
doz hastalığa karşı yaşam boyu bağışıklık sağlayan canlı virüs aşılarıdır. Sarı humma aşısı için
bazı özel gruplar dışında bir booster doz gerekli değildir. Sarı humma aşısından sonra ciddi
yan etkiler nadir olarak rapor edilmiştir. Aşılanan 100.000 kişi başına 0.4 ila 0.8 arasında
hospitalizasyon gerektiren karaciğer, böbrek ve santral sinir sistemi yan etkisi görülmüştür.
Risk, semptomatik HIV / AIDS veya başka nedenlerle ciddi immün yetmezliğe sahip olan veya
timüs bozukluğu olan ve 60 yaşın üzerindeki kişilerde daha yüksektir. 60 yaş üzeri insanlara
dikkatli bir risk-fayda değerlendirmesi yapıldıktan sonra aşı uygulanmalıdır. Aşının
yapılmayacağı kişiler:
-9 aydan küçük bebekler (salgın durumunda enfeksiyon riski yüksekse 6-9 aylık
bebekler aşılanmalıdır)
-Gebe kadınlar (enfeksiyon riskinin yüksek olduğu sarı humma salgın zamanları hariç)
– Yumurta proteinlerine karşı şiddetli alerjisi olanlar
-Semptomatik HIV/AIDS veya diğer sebeplerle olan şiddetli immün yetmezlik veya
timüs bozukluğu olanlar
Uluslararası Sağlık Mevzuatı uyarınca, ülkeler, sarı humma aşısı sertifikasını yolculara
zorunlu tutma hakkına sahiptir. Aşı olmamak için tıbbi gerekçeler varsa, bu uygun
makamlar tarafından onaylanmış olmalıdır. Devletlerin yolculardan aşı sertifikası talep
etmesi, kendi takdirlerine bağlıdır ve şu anda tüm ülkeler tarafından zorunlu değildir.
Türkiye’de Uluslararası aşı sertifikası düzenleme yetkisi yalnızca Türkiye Hudut ve Sahiller
Sağlık Genel Müdürlüğü’nün seyahat sağlığı merkezlerinde olduğu için, “sarı humma”
aşısı sadece Genel Müdürlüğün yetkili seyahat sağlığı merkezlerinde yapılır.
Sivrisinek kontrolü sarı hummayı önlemeye yardımcı olabilir ve aşı kapsamının düşük
olduğu veya aşının hemen yapılamadığı durumlarda hayati önem taşır.
Kentsel alanlarda sarı humma bulaşma riski, potansiyel sivrisinek üreme alanlarına, su
depolama konteynırlarına ve suyun toplandığı diğer yerlere larvisit uygulamak suretiyle
azaltılabilir. Kentsel salgınlar sırasında yetişkin sivrisineklerin öldürülmesi için insektisit
püskürtülmesi, sivrisinek sayısını azaltarak potansiyel sarı humma bulaşmasını azaltabilir.
Tarihsel olarak, sivrisinek kontrol kampanyaları, Orta ve Güney Amerika’nın büyük
bölümünden gelen kentsel sarı humma vektörü Aedes aegypti’yi başarıyla ortadan
kaldırmıştır. Ormanlık alanlarda yabani sivrisinekleri hedef alan sivrisinek kontrol
programları, ormanda sarı humma bulaşmasını önlemek için uygulanabilir değildir.
Salgın hazırlığı ve müdahale
Sarı hummanın hızlı bir şekilde tespit edilmesi ve acil aşı kampanyaları yoluyla hızlı
müdahale salgınların kontrolü için gereklidir. Bununla birlikte, gerçek vakaların sayısının
şu anda bildirilenin 10 ila 250 katı olduğu tahmin edilmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü, risk altındaki her ülkede, temel sarı humma kan testlerini
yapabilecek en az bir ulusal laboratuvar bulunmasını önermektedir. Aşılanmamış bir
popülasyonda laboratuvarda teyit edilmiş bir sarı humma vakası salgın olarak
değerlendirilmelidir. Doğrulanmış bir olgu, özellikle nüfusun çoğunun aşılı olduğu bir
alanda saptanmışsa tam olarak araştırılması gerekir. Soruşturma ekipleri, hem acil
önlemler hem de uzun vadeli bağışıklama planlarıyla salgını değerlendirmelidir.
Kaynaklar:
Merhabalar! Vize Danışmanlık Ankara, Koçak vize'ye hoşgeldiniz. Elçiliğe gitmeden sıra beklemeden vize almak istiyorsanız bizi…
Time out dergisi Dünyanın En İyi Şehirlerini araştırdı. Bu araştırma içerisinde de Türkiyedende bir şehir…
Dünya'nın en güçlü pasaportları belli oldu. İşte Dünyanın en güçlü pasaportlarına sahip ülke sıralamaları. Dünya'nın…
Ukrayna Büyükelçiliği Ukrayna Büyükelçiliği'nin Türkiye'deki konsolosluk bölümü geçici olarak 12 Eylül'e kadar çalışmayacak. Bu sürede…
Rusya Turistik Vize Alımını Kolaylaştırdı. Rusya vizesi Rusya'dan Türk vatandaşlarına vize kolaylığı Rusya, turist sayısını…
Gabon vizesi, Gabon Vizesi Nasıl Alınır? ile ilgili tüm detaylı bilgilere buradan ulaşabilirsiniz. Bilgi almak…